AHLAK FELSEFESİ
İZLEYELİM:
KARAR: https://www.youtube.com/watch?v=MEpnlsHRoE4
EYLEM: https://www.youtube.com/watch?v=i2PHxLRqswg
İŞ AHLAKI: https://www.youtube.com/watch?v=PwmsQITuNYQ
KELEBEK ETKİSİ: https://www.youtube.com/watch?v=jk4AVloGvTQ
Ahlak felsefesinin temel sorunları, Ahlak, Ahlaklar, Ahlaki karar, iyi kötü kavramları ve bunların ne olduğu, sorumluluk, özgürlük, erdem, vicdan, değer, değer yargılarıdır.
Ahlak eylemelerimize bir ölçü koyma çabasıdır. Ve bu İnsan olmamızdan kaynaklıdır. Diğer varlıklar için bu yoktur. Eylemlerimize ölçü koyma gerekliliğimizin nedeni olarak Akıl sahibi olmamız, bilinçli olmamız, olanaklarımızın olması ve bütün bu saydıklarımızın bir gereği olarak TERİHLERİMİZİN olmasıdır. Tercihlerimizi şu ya da bu şekilde kendimizin yapıyor olması EYLEMLERİMİZDEN Sorumlu olmamızın nedenidir.
Etik: İnsan eylemlerini konu alan felsefe disiplinidir.
Ahlak felsefesinin başlıca kavramları
Yukarda da saydığımız bu temel kavramlar, doğru eylemin ne olduğu,bunun toplumlar tarafından nasıl algılandığı, bunu bireylerin genelde nasıl anladığı, ve asıl olarak bir var olan olarak insan için, doğru olan nedir? Sorusunu da aydınlatmaktadır.
İYİ: Çeşitli ahlakların ve dolaysıyla ahlak felsefesinin temel kavramıdır. Her türlü ahlak iyiye ulaşmayı amaçlar. Peki ama iyi nedir? İyinin temellendirilmesi farklı olabilmekte. Ortak olan hep belli bir insan görüşünden hareketle bu temellendirmenin yapıldığıdır.
Normlardan önce İyinin ne olduğu gelmektedir.
Aristoteles:
Bütün yapılanların bir amacı varsa bu yapılan iyidir.
Kendisi amaç olan en iyidir. Bunların yanında bir de iyi olanlara ulaştırdığı için iyi olanlar vardır.
İyi, insanın akla uygun etkinliğidir.
İnsanın işi, ruhun akla uygun ya da akıldan yoksun olamayan işidir.
İnsansal iyi, ruhun erdeme uygun etkinliğidir.
“Doğru olan”a olanları hepsi uygun düşer, “Yanlış olan”a ise “doğru” hemen aykırı düşer.
ÖZGÜRLÜK: İnsan özgür olamaya mahkumdur.(Sartre)
ERDEM: Ahlaki değerlere erdem denir. Erdem var mıdır? Doğuştan mı gelir yoksa öğrenilir mi?
Sorumluluk: Özgürlük, erdem(değer), sorumluluk kavramlarının arasında nasıl bir ilişki vardır?
VİCDAN: Kimi anlayışa göre doğuştan kimi anlayışa göre de içinde yaşanılan topluma göre şekillenen, ahlaki bilinçlilik halidir. Bir iç güdü gibi çalışır. Akıllı olmakla anlamsal yakınlık taşır.
AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL SORUNLARI:
Ahlak felsefesinin temel sorunlar şunlardır:
- İnsan ahlaki eylemde bulunurken gerçekten özgür müdür?
- Ahlaki eylemin amacı nedir?
- Eylemelerimizden neden sorumluyuz?
Ahlaki eylemin amacı nedir? sorusuna çeşitli yanıtlar verilmiştir.
-Ahlaki eylemin amacı mutluluktur.
Sokrates’e göre mutluluk; bilgili olmaktır. Kendini bilmek,bilgeliktir.
Demokritos’a göre mutluluk azla yetinmek, ölçülü olmaktır.
Epiküros’a göre mutluluk, hazdır.Haz ise acıdan uzak olmaktır.
Antistenes’e göre mutluluk, her şeyden el etek çekerek, çile çekmekle varılır.
Ahlak felsefesinde fikirlerin,mutluluk,bilgelik,erdem
üzerine kurulu olduğunu görüyoruz.Niteki Takitus’un meşhur sözü şöyledir; Bilge
kendi mutluluğunun ustasıdır. Butün tartışanlar erdemli bilgeliğin
mutluluğu sağlayacağı konusunda hemfikirdirler.
-Ahlaki eylemin amacı Faydadır. Faydacılık(utilitarizm-pragmatizm)
-Ahlaki eylemin amacı ödevdir.(KANT) Kant’a göre ahlaki eylemin amacı ne mutluluk ne de faydadır. Her ikisi de özneldir. İnsanın ödevi ise “Her durumda, ‘insan’ı amaç edinecek şekilde istemektir.’
Ahlak felsefesinin bir diğer sorunu ‘İnsan’ eylemlerinde özgür müdür?”
-Belirlenimci(determinist)ilkeye göre insanın istem ve eylemeleri, gerek doğal gerek toplumsal gereksekültürel etkenler tarafından belirlenmiştir.
-Belirlenimci olamayan(indeterminist)ilkeye göre ise, insan eylemlerinde onu kısıtlayan, davranışlarını sınırlayan bir engel yoktur.
-Üçüncü görüşe göre ise, ahlaki özgürlüğün kaynağı kişiliktir. Özgürlük doğuştan gelen bir armağan değildir.İnsan, insanlaşma sürecinde algısını, bilgisini geliştirerek, özgür davranmanın insan olmakla özdeş olduğunu kavrar. (otodeterminizm-ahlaksal özerklik)
Eylemlerimizin bilincinde olduğumuz oranda özgürüz. İnsan özgür bir varlıktır. En azından bu olanağa sahiptir. Bu olanakta onu özgür kılar.
Ahlak felsefesinin bir diğer sorunu ‘İnsan’ eylemlerinde özgür müdür?”
-Belirlenimci(determinist)ilkeye göre insanın istem ve eylemeleri, gerek doğal gerek toplumsal gereksekültürel etkenler tarafından belirlenmiştir.
-Belirlenimci olamayan(indeterminist)ilkeye göre ise, insan eylemlerinde onu kısıtlayan, davranışlarını sınırlayan bir engel yoktur.
-Üçüncü görüşe göre ise, ahlaki özgürlüğün kaynağı kişiliktir. Özgürlük doğuştan gelen bir armağan değildir.İnsan, insanlaşma sürecinde algısını, bilgisini geliştirerek, özgür davranmanın insan olmakla özdeş olduğunu kavrar. (otodeterminizm-ahlaksal özerklik)
Eylemlerimizin bilincinde olduğumuz oranda özgürüz. İnsan özgür bir varlıktır. En azından bu olanağa sahiptir. Bu olanakta onu özgür kılar
Evrensel Ahlak Yasasını Nesnel Temelde açıklayanlar: : Bu alanda sayılabilecek filozoflar şunlardır: Sokrates, Platon, Kant, Farabi, Spinoza ve Kant’tır.
Sokrates’in temel görüşü bilgi erdemdir. Hiç kimse bilerek kötülük yapmaz. Ona göre Mutluluk erdemdir. Temel ilkedir.
Platon’un ahlak anlayışı bilgi anlayışı doğrultusundadır. İyi, iyi ideasına uygun eylemdir. İnsan felsefi düşünme ile, aklını kullanarak bunu bilebilir.
Farabi: İnsan için en büyük mutluluk, akıl ve bilgi ile etkin akla yönelmektir. Akıl ile seçilerek yapılan iyidir.
Spinoza: 1632-1672. Felsefeyi matematiğin ilkelerine düzenlemiştir. Bununla macı matematik gibi evrensel bir ahlak yaratmaktır. Tanrı var olanların özüdür. Evren tanrının özünden zorunlu olarak çıkmıştır. Tanrı evrenin kendisidir. Bu anlayışa TÜMTANRICILIK(Panteizm) denir. Evren mutlak özgürlüktür. Evrenin bilgisine ulaşmak, oradaki uyumlu işleyişi görmek ve kavramak İYİdir. İnsan evrenin bir parçasıdır. Amacı parçası olduğu bu düzeni anlamaktır.Evren akıl yolu ile bilinebilir. Yeter ki akıl yolunu kapatan tutkulardan sıyrılsın.Tutkular insanı köle yapar. Tutkular bilindiğinde yenilebilir. Bilgi bizi tutsaklıktan kurtarır. Özgürleşiriz.
KANT: Kant’a kadar ki felsefeye baktığımızda ahlakın amacının mutluluk olduğunu görürüz. Kant bunu değiştirmiştir. Ona göre bir eylem amaç gözetilerek yapılıyorsa sonuç gözetilerek yapılmış olur. Sonuç, ekonomik, dinsel ya da toplumsal olabilir ama ahlaki olmaz. Ödeve uygun istemelidir.
1. Öyle iste ki,, eylemine ölçü olarak aldığın ilkeyi, herkes için genel geçer bir yasa olarak isteyebilesin..
2. Öyle iste ki, eylemlerinde insan bir araç değil bir amaç olsun.
3. Öyle iste ki, insan istenci kendisini bir yasa koyucu gibi hissetsin.
Bu yasaya uyma konusunda insan zorunlu değildir. Bu kendisini bir gereklilik olarak hissettirir.
Bütün bu anlayışlar bize insanın evrensel bir yasa arayışını dile anlatır. Bu konuda Kant iyinin ölçüsünü vermesi ile bir devrim yaratmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder